//
En Son Yazılar
Güven Turan

Güven Turan

Güven Turan [Gerze/Sinop, 1943] Ortaöğrenimini Samsun’da Maarif Koleji’nde tamamladı. Ankara DTCF İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi ve aynı bölümde yüksek lisansını tamamladı. İlk şiiri 1962’de yayımlandı. Şiir, öykü, eleştiri ve inceleme türlerinde ilk çalışmaları Devinim 60, Dönem, Yordam ve Alan ’67, Yazko Edebiyat gibi dergilerde yayımlandı. İngilizce okutmanlığı ve reklamcılık yaptı. 1995’ten bu yana YKY’de...
Kuleden Bakmak | Güven Turan

Kuleden Bakmak | Güven Turan

İki kült şair: Türkiye’de hiç tanınmayan, Amerikan epik şiirinin baş kahramanlarından Robinson Jeffers ve ismini bildiğimiz ama yapıtını bilmediğimiz ünlü William Butler Yeats. Yalnız yapıtlarıyla değil eksantrik hayatlarıyla da yoğun ve karmaşık iki şair. Güven Turan’ın DTCF İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde hazırladığı “W.B. Yeats ve Robinson Jeffers’ta Ortak Özellikler” konulu yüksek lisans tezi yazarın...
Cem Kurtuluş

Cem Kurtuluş

Cem Kurtuluş [İstanbul, 1985] Beraberinde olağan bazı et hareketleri getirmekte kökensel takıntılar, annesinin 2003’teki vefatı, at nalları, dil ve imge, hayatında etkileri süreksiz ama devamlı önemler kazandı. Efe Murad’la tanışıp, kişisel tarihini alet ettiği Madde Akımı Manifestosu’nu, sonra da Madde adlı şiir kitabını yayımladı. 2006’da Volkan Çelebi, Mert Bahadır Reisoğlu gibi isimlerle MonoKL’un kuruculuğunu yaptı;...
sürün cem e | Cem Kurtuluş

sürün cem e | Cem Kurtuluş

Bir sözcük bir sözcüğü yakaladığı zaman bu an’ı çok uzun zamandır imge diye adlandırıyoruz, bu yakalamadan bir şiir çıkarmaya da çok alışmışız. Peki ya yakalayamazsa? Kovalayan sözcük öndeki sözcüğü yakalayamaz ama aradaki mesafeyi de bir türlü kapatmazsa buna ne diyeceğiz? Sürün cem e, enerjisini bir an bile düşürmeyen nefes nefese bir tempo performansı. 2000’lerin başından...

160. Kilometre: “Biz şiiri cepte taşıyanlardanız.”

“160. Kilometre’den kitapları çıkan şairlerin birbirleriyle tanışıklığı 2000’lerin başındaki yeni yönelimlere ve yeni iddialara dayanıyor. Şiirin ataletini kıracak yeni yönelimlere önem veriyoruz. Boyutlara gelince biz şiiri cepte taşıyanlardanız, akşam güneşi batarken okunacak bir melankolik metin olarak görmüyoruz şiiri, salt duygulanımın değil, düşüncenin, hayatın hayhuyunun yanına koyuyoruz, okul kantinlerinde, vapurda, otobüste şiir okunsun, tartışılsın istiyoruz, boyutlarımız...

Ahmet Murat: “(Mehmet Said) Aydın’ın şiirlerinde süs yok denecek kadar az. Soğukkanlı bir fotomuhabir gibi gezinmiş hayatta.”

Mehmet Said Aydın’ın ilk kitabı Kusurlu Bahçe’deki şiirler, “iki ileri bir geri” bir ritimle yürüyor. Her bir dize, bir sonrakiyle ya da bir öncekiyle tamamlanmaya çalışılıyor. Dizeler doldur-boşalt yapıyor adeta. Aydın söz gelimi bir kelimeyi sevmiş diyelim- bir dizenin ya da dize grubunun yürüteci kılmasından anlıyoruz onu sevdiğini-, o kelimeyi bir dizi dize boyunca gezdiriyor:...

Ahmet Murat: “(Ahmet Güntan’ın kendi kendine sorup cevapladıkları) Antik felsefenin, profesyonelleşmeden önceki kayıtlarını tutan diyaloglara benziyorlar.”

Bizim açımızdan bu senenin önemli kitaplarından biri Güntan’ın şiirgeldikelimedeboğuldu’su. Şairin yıllar yılı dergilerde yayınladığı söyleşileri/söyleşmeleri bu kitapta bir arada.  Şiir için şiirden bile vazgeçebilecek bir şairin, şiirin şiir olmadan önceki halini yazan bir şairin diyalogları. Bu diyalogların bir kısmı, şairin kendi kendine sordukları ve bu sorulara yanıtlarından oluşuyor. Antik felsefenin, profesyonelleşmeden önceki kayıtlarını tutan diyaloglara...

Artvin’e gittiniz mi?

http://www.seyderg.com/sakir%E2%80%99in-gizli/

Osman Çakmakçı: “Kapitalizme boyun eğen şiirden nefret ediyorum.”

Söyleşi: Osman Çakmakçı – Ömer Şişman   Aşağılık Sanat’ta 1990’dan 2011’e 21 yılı kat eden bir yazı yolculuğunun önemli köşe taşları var. Bu toplamı bir arada görmek sana neler düşündürüyor? Öncelikle bu yazı ve şiir yolculuğunu bir arada bir bütün olarak görmek beni de heyecanlandırıyor. Bir de hemen hemen daima aynı çizgiyi korumuşum. Yani tespitlerim...

160. Kilometre’nin anket defterinden: Ömer Şişman.

Şair olmasaydınız ne olurdunuz? Kaleci.   Neden şiirle ilgilenmeye başladığınızı hatırlıyor musunuz? Hatırlıyorum. 15 yaşında 10 yıllık düzenli ve kimi epey dolaşık tiklerimi bırakıp âşık olmuş, şiir ve sigaraya başlamıştım. Bir karar alarak filan değil. Olaylar öyle gelişmişti. Birinin başlaması ile öbürünün sönümlenmesi ilişkili midir, bilmem, belki. Bildiğim, hepsi 15 yaşında oldu.   İlgisiz birine,...

160. Kilometre’nin anket defterinden: Aslı Serin.

Şair olmasaydınız ne olurdunuz? Sıfatlardan biri gitmiş olurdu, makina mühendisliğine devam.   Neden şiirle ilgilenmeye başladığınızı hatırlıyor musunuz? Daha güzel mektuplar yazabilmek için.   İlgisiz birine, neden şiirle ilgilenmesi gerektiğini tek cümlede nasıl anlatırdınız? Kendimi ikna edemedim ki…   Dünya kendiniz ve başkaları için mükemmel olsaydı yine şiir yazar mıydınız? Yazmazdım herhalde. Ama sıkılırdım çok....

160. Kilometre’nin anket defterinden: Cem Uzungüneş.

Şair olmasaydınız ne olurdunuz? Yoldan geçen birisi. Hoş, şimdi de öyleyim. (Şu “hoş” sözcüğü ne hoş durdu.)   Neden şiirle ilgilenmeye başladığınızı hatırlıyor musunuz? Valla, hatırlamıyorum. Bebekmişim.   İlgisiz birine, neden şiirle ilgilenmesi gerektiğini tek cümlede nasıl anlatırdınız? Aynaya bakma pencereye bak. Orda şiir var. Biz yüzümüz değiliz, pencereden gördüklerimiziz. Aynaya bak bak nereye kadar....