En Son Yazılar
Mehmet Davut Özdal: “Benden önce şiirimizde zaten baya bir değişme olmuştu.”
Söyleşi: Mehmet Davut Özdal – Murat Üstübal İlk kitabın Mehmet Molla (160. Kilometre, Ekim 2011) şiddet ve ironiyi üsluplaştırmasıyla dikkat çekiyor. Özellikle şiddet unsuru kitabın ilk şiirindeki tekvando sembolünden, sonlardaki “İstersen Çekilmişinden Vereyim” şiirine kadar gerilimi ve heyecanı hiç düşürmüyor. Aksiyon filmini andıran tüm o sahnelere rağmen görüntünün arkasında büyük bir tatminsizlik ya da doyumsuzluk...
160. Kilometre’nin anket defterinden: Fahri Güllüoğlu.
Şair olmasaydınız ne olurdunuz? Müzisyen. Neden şiirle ilgilenmeye başladığınızı hatırlıyor musunuz? (“İlgilenmek” mi?!) — Konjenital. İlgisiz birine, neden şiirle ilgilenmesi gerektiğini tek cümlede nasıl anlatırdınız? Anlatmam. Yeni bir şiir kitabı yazarım. Dünya kendiniz ve başkaları için mükemmel olsaydı yine şiir yazar mıydınız? Kusursuz bir dünya arayışı kusurun varlığını gereksinir. Kusur aramaktansa eksikliğin...
160. Kilometre’nin anket defterinden: Osman Konuk.
Şair olmasaydınız ne olurdunuz? Ne olmamı isterdiniz diye cevaplardım normal şartlarda ama ben olmadım şair. Yani olmak amacıyla şair. Bir sabah kalktım ve benden şair diye söz ediliyordu. O günden beri bununla yaşamaya çalışıyorum. Neden şiirle ilgilenmeye başladığınızı hatırlıyor musunuz? Hatırlıyorum. Masalı da var. Bir sınıfta , sadece bir çocuk silindirin hacmini hesaplamayı biliyormuş....
160. Kilometre’nin anket defterinden: İsmail Aslan.
Şair olmasaydınız ne olurdunuz? Ben şair mi oldum panpiş? Neden şiirle ilgilenmeye başladığınızı hatırlıyor musunuz? Çünkü terk edildim. Öyle sadece hatun falan durumları değil, hepten terk edildim. İlgisiz birine, neden şiirle ilgilenmesi gerektiğini tek cümlede nasıl anlatırdınız? Zevkler ve renkler tartışılmaz. Dünya kendiniz ve başkaları için mükemmel olsaydı yine şiir yazar mıydınız?...

Osman Konuk
Osman Konuk [Afyon, 1961] 1982 yılında İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nü bitirdi. Kocatepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde öğretim üyesi. Şiirleri, Oluşum, Yönelişler, Tan, İpek Dili, Atlılar, Kökler, Hece, Heves, Mahfil, İtibar dergilerinde yayımlandı. Önceki kitapları: Seni Yalnız Ben Anlarım [Üç Çiçek Yayınları, 1982], Tehlikeli Belki [Hece Yayınları, 2006; Profil Yayıncılık, 2012], Beyaz Savunma [Pan/Heves Kitaplığı, 2009]. Sıfır...

Sıfır İroni | Osman Konuk
Ezra Pound’un tekniği şiirde samimiyetin kanıtı olarak görmesinin üstünden neredeyse 100 yıl geçti, samimiyet şiirde hâlâ ana kavram olarak direniyor. Varlığı samimiyet kadar kolay fark edilebilen başka ne var? Var mı yok mu? Bir seferde, hiç yanılmadan, tartışmasız, kendimizi kandırmadan anında verebileceğimiz bir karar. Evet var, hayır yok. Bu kitapta Türk şiirinde samimiyetin kalesi olan...
Cem Kurtuluş’tan enerjisini bir an bile düşürmeyen nefes nefese bir kaçmaca kovalamaca daha, bu kez görsel bir tempo performansı.
Cem Kurtuluş’un The Hungry Boy isimli filmi Eylül 2012’de Athens Animasyon Festivali’nde En İyi Film Ödülüne layık görüldü. Get the Flash Player to see this content.
Utku Özmakas: “[Dikkat Köstebek Çıkabilir], yer yer anlatımcılığa fazlaca kaysa da Türkçe şiirin 2000’lerdeki en yüksek düzeye ulaşan politik şiirlerinden biri olduğu apaçık.”
2000’li yılların genç şiirinin önde gelen isimlerinden olan Ali Özgür Özkarcı dördüncü kitabı Dikkat Köstebek Çıkabilir’de kentin köstebeklerine, hayaletlerine eğiliyor ve onların ortak hikâyesi olarak “yaşlı köstebek”i de ele alıyor. Ne de olsa “anlatılan senin hikâyendir”. Kitabın adından ve ilk şiirindeki ithaftan anlaşılabileceği üzere buradaki köstebek Daniel Bensaid’e bir gönderme taşıyor ama Özkarcı bununla kısıtlı...
Ali Özgür Özkarcı: “Herkes ‘yaşasın neşeli günler’ tadında. Edebiyat da böyle bir şey oldu bir nevi. Biz de ciddiliğimizi kamufle etmek için, yayınevi kurmayı tercih ettik.”
Söyleşi: Ali Özgür Özkarcı – Nazlı Berivan Ak 160. Kilometre fikri nasıl doğdu, neden yayınevi, neden şiir diye başlayalım isterim? Aslında sırf şiir kitabı yayımlayalım diye başlamadık. Yakın zamanda başka türlerde, o türleri anlatan başka dizilerle de okur karşısına çıkacağız. Şiirden geldiğimiz için, önceliği şiire verdik. 160. Kilometre’ye gelinceye değin, deneyim kazandığımız bir dergicilik geçmişimiz...
Ömer Erdem: “Aslı Serin, Dans Etmesek De Olur’da bir şeyleri, bilemediğim, bilmeye de yanaşmadığım bir şeyleri getirdi bana.”
“Dans Etmesek De Olur, bir şairin nelerden ve nerelerden geçtiğini izlemek yanında şiirin ve şiirimizin de bugün nerelerden ‘geç’tiğini okumak bakımından bir şeylerle dolu, iddiasız, sakınımlı, sessiz lakin okumaya ve sonunda sunduğu şarkı listesi dahil kulak vermeye değer bir kitap.” Yazının tamamını okumak isteyenleri şöyle alalım.
160. Kilometre’nin anket defterinden: Güven Turan.
Şair olmasaydınız ne olurdunuz? Simyacı. (Dikkat! Simya, kimyanın ilkel hâli değildir; başlı başına bir çalışma alanıdır.) Neden şiirle ilgilenmeye başladığınızı hatırlıyor musunuz? Simyaya benzediği için. İlgisiz birine, neden şiirle ilgilenmesi gerektiğini tek cümlede nasıl anlatırdınız? Şiirle ilgilenmeyenlere şiirden söz açmayacağım için, ağzımı da açmazdım. Dünya kendiniz ve başkaları için mükemmel olsaydı yine...

Fahri Güllüoğlu
Fahri Güllüoğlu [İzmir, 1975] Dokuz Eylül Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nü bitirdi. Adam Sanat, Heves, Kaşgar, kitap-lık, Mahfil, Sözcükler dergilerinde şiirleri, sanat dünyamız, cogito ve kitap-lık’ta edebiyat ve sinema yazıları, Magmanın Gözleri (2007, YKY) adlı şiir kitabı yayımlandı. AORT ikinci kitabı. Kitap editörlüğü yapıyor.