//
En Son Yazılar

“ateşi bulduk ilk baca bizimdir” | Serkan Gezmen’den bir şiir.

“Ateşliydi, ağırdı ve bulaşıcıydı gece” | Nazmi Cihan Beken’den bir şiir.

Selcan Peksan

Selcan Peksan

Selcan Peksan [Sakarya, 1982] İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde araştırma görevlisi olarak çalışıyor, Sosyoloji Bölümü’nde doktora öğrencisi. Şiirleri çeşitli dergilerde yayımlandı. Mağara Vardır ilk kitabı.      
Mağara Vardır | Selcan Peksan

Mağara Vardır | Selcan Peksan

Selcan Peksan’ın şiiri ayrı zamanları ve zeminleri şairin geniş evreninde yeniden sınayan bir şiir. Sadece gerçeklik değil; metafizik, tarih, mitoloji, anatomi de… kendi oluşlarını terk etmek zorunda kalıyorlar bu evrenin içinde. Kaygan gezegenler, toplu mezarlar, sesler ve sözler, Lagâri Hasan Çelebi ve Bakunin, botanik ve plastik, Mayalar ve Lale Devri Nuh’un yeni gemisiyle bir seyre...

“Gaybı allah bilir deyip noktayı koydu kanki / Ben allah gaybı bilmez dedim sanki” | Mehmet Davut Özdal’dan bir şiir.

“Riyad’ın kuzeyinde hiç doğmayan güneş %100 Suud ailesine aittir” | Fatma Nur Türk’ten bir şiir.

Fırat Demir: "Bir tür geriye çekiliş 'Et Kısmı, Damgası', öze doğru çekilirken başkalaşma şiiri."

Fırat Demir: “Bir tür geriye çekiliş ‘Et Kısmı, Damgası’, öze doğru çekilirken başkalaşma şiiri.”

  Hiçsizlikten Önce   Haşim’in tülü yine yüze çekildi. Fakat bu tülün aralanması gerekmiyor. İşbu şair Nazmi Cihan Beken, ikinci kitabı “Et Kısmı, Damgası” ile, tülü dört bir yana gerdi. Onun şiiri, anlama ya da anlamsızlığa bakabilmek için, herhangi bir konuma ihtiyaç duymayan bir şiir. Keza eliniz her an, her ikisine de değebiliyor. Onun şiirinde...
Fırat Demir: "Günümüz şiirinin kişisel güdümlerine ilk tepkim, Öte Geçeler gibi uzağı çağıran bir kitaptı."

Fırat Demir: “Günümüz şiirinin kişisel güdümlerine ilk tepkim, Öte Geçeler gibi uzağı çağıran bir kitaptı.”

Söyleşi: Fırat Demir – Çağlayan Çevik             “Yeni Cüret Çağı”nda bir “genç şair” olarak yaslandığın şiir birikimine hakim olmanın yanında güncelin de işaretini veriyordun. Görüyoruz ki “Öte Geçeler”de de bu devam ediyor. Deyim yerindeyse şiirinin karakteristik unsurlarının başında “güncel” olan geliyor… Yanılıyor muyum? Şiiri kendisi tartışılmayan büyük, yüce bir anlam görmüyorum çünkü...

“Tikel gerçeğin koynudur” | Sinan Özdemir’den bir şiir.

“biz [ YR ] Yeni Romantikler bu tepkimeye [ TA ] Taşınabilir Ahenk diyoruz, kısaca ruh.” | Ahmet Güntan’dan bir şiir.

Serkan Gezmen: "tekrar tekrar okunabilecek bir kitaptır et kısmı, damgası"

Serkan Gezmen: “tekrar tekrar okunabilecek bir kitaptır et kısmı, damgası”

  zamanda sıçramalar üzerine: ağırlık, yavaşlık ve rüya  her ne kadar şairlerin temas ettiği bir ekol ya da şehir, kanon özellikleri üzerinden çokça bağdaşık üslup, nefes, tarz benzerliği kurulmaya çalışılsa da günümüz şiirinin kalıcı yanının sivrildiği kanaatindeyim. bu şu demek; şaire karşı kişilik kurma gayretleri ve alt metni niyet okumalarıyla birleştirme eğilimi şiirden bir adım...
Lâle Müldür: "Fırat Demir’in stili için, benim şiirlerimde hep görülmüş olan 'realizmi olmayan bir realist' akımdan beslenmektedir diyebiliriz sanırım."

Lâle Müldür: “Fırat Demir’in stili için, benim şiirlerimde hep görülmüş olan ‘realizmi olmayan bir realist’ akımdan beslenmektedir diyebiliriz sanırım.”

  Öte geçeler, öte geçeler diye savruldum. “Gelecek beklemeyin benden / suda yansıma bitti / kehanet beklemeyin benden / kehanet tekti.” Unutulmuş günahlar, çirkin ve vahşi yaratıklar, lanetlenen dostlar ya da düşmanlar arasında, ben, kesiklerin içindeyim. “Ben kesiklerin içindeyim,” örümcek, kimse beni uyarmıyor. Örümceğe yaklaşıyorum diye. Öte geçeler, öte geçeler. Fırat Demir’in stili yokluk içinde...