İcap Nöbeti

 

Tecrübelerim doğrultusunda diyebilirim ki

Tecrübe yok, doğrultu yok, diyebilmek yok.

 

İmtina harika bir sözcük olarak orada, eksiltilen eşya

Boşaltılması gereken çöp, yoksa küf, koku

Gırtlağın yukarı aşağı hareketinin aksaması

ve durduğu o bir iki saniye işte imtina, üç olmasın dört öldürücü

Şiirin fazla sözcükleri /bok püsür/ ben, sen, yani, olmasın.

Alnının ortasında hayat yazan biri sürekli ölmek istiyor.

Bir diğeri ölmek isteyerek hayatta kalıyor.

Şeylerin tam da düzelecekken olduğu yer burası, neydi ki şeyler?

Tam da düzelecekti bak yine bu şeyler

Korkunç, sil baştan, tanıdık, ama değil

İstikrarı sadece gelmek, destursuz ama kalmaya kararlı

Ben tek siz hepiniz; şeyler

Tanrım affet ben sözcüklere ve şeylere inanıyorum.

 

Kendiliğimizliğe

Ramak kala raporlarına uzun cümleler kurmalıyım

Yollar, işaretler, işaretçiler, hep mi aynı?

Önleyici faaliyetleri yok, kestirmeci planları

Onlar ki boşluklarımızdan kafeslemişler

İmkânsız yerlerimizden, pamuklara sarmaladığımız kendimizin sırrı

Kendimize verdiğimiz bak bu son, bak bu

Evet; razılık ve bağışlama bildirir, ardına pişmanlık

Evet! Evet! Evet!

Dünyada ne çok hallaç memuru var

Bir kez daha kendimizin hallaçlığına

Her seferinde azaldığımız bilgisiyle

İki hep fazla, icapçısı oluruz yine kendimizin nasıl olacaksa

 

Yetiş! Sıkı tut! Sarıl!

Mesafeyi koyarsak nöbete küfür gibi

Yağlasan da çalışmayan mekanizmalar var, aşınsın, sonra paramparça

İmkânı olsun yeni bir mekaniğin, uzun bir keşif bu

Destek ve teşvik almamış, aksine

Nesnelerin ve sözlerin tesirini giderek arttırdığı

Duvara iki fırça iki çivi iki resim. Bir çizgi; bitiş çizgisi, ufuk çizgisi

Derinlik için tonlar, bir kedi. Dünyayı tersine çeviren yok

Olmazı olduran, bir gülüşe bir ömür, bir ömre daimi çile yok

Tek gerçeğimiz kendimiz, usanmadan çizdiğimiz.

 

Ben şimdi buralarda siftinip misafirler ağırlarım

Devretmem bu nöbeti, debelenir tutarım.

İcap ederse çağırırım yarım saatlik mesafelerden

Evet! Yetiş!

Yeni yapılmışken temizlik, pencereler temiz

Buradan bakınca siz ve sözcükleriniz, ne güzelsiniz, hepiniz

Ben kendimle böyle çipçirkin.

 

Share on FacebookTweet about this on TwitterPin on PinterestShare on Google+Share on LinkedInPrint this pageEmail this to someoneShare on Tumblr