NOGGER SANDWICH

 

biri bana bir ıpıslaklık fırlatsın.

bir hapşuvuren kimya.

acayib yalnızım konulu ayakkap giyer kin

bir premium miyavı dua dolu el

ile yüzümü çitiledim.. ile bin süvari kakao.. ile kişiyor bir ot.

platonic-porn çok teknotik be Bro

bak çoruyor kargoyu sana gönderdiğim çorap

gökü retro gömlekle kaplıyor zihin

kaplıyor ve bir brutal gerçeklikten çünkü eğiliminde kopuyorum

aslı olmadığım elmanın ekşisin istiyorum

ekşisin beni tat kılan yanı

lan olsun baldırlarım morarmıycaksa cazdan

kimce kimin çıkarımıysam, bir ısırıkla tamamlanan bu dimağ, ilginç linç

ismimin önüne mr. getirilmiş çok ilginç

omuzlarım genişliğini yitirmiş

halhalım kayıp

çat dudağım lak diye bir lipstick

dünyaaa. ıslak çimentoya basarak bıraktığım iz.

 

hepimiz

biri ıslaklığında çok çirg

ve bir leopar sökümü stratejisi kış bizi delirt

[bu yaşamı sevmedik anlamında kabuk bağlayan bi uf olunmuşluk

en hacimli uftur eti niçinleştiriyor çünkü]

seğirtiyor tüm optik alanlarını kör olaydımların

bir şurup sunuyor bana tüm

beni çok garip bir konsere götürürdün

yaşıyor ol nooluruyla.

ama  %  birçok şeyin hizası denktiri tükürdüm

artık bodriyar bir vahşeti tetanoslayabilirim cehrine yüzümün

bir soğanın sonsuz katmanıyla çoğala

senin çok zırhlı kütleni kusa

surları geçebilirim

kaatil tevfiğiyle süperbi tonbalığa çüş.

her şeyi denedim heeeeeer

yoo diye hissizleşmeyi, küfrolmayı yoo diye.

 

musique concrête nedir.

o manyetik alandan bir akor gibi geçtim

karıştım taa solfej bir ahüvah morga, onu yen yen yendim

şimcik ben üzülüyordura kim notalar bassın

kim çil yağmuruyla en şırıl doğa

bilmiyorum. henüz bir stajyerim statüsüyle bilmemek endir.

en yumruklaması göğsümü bazı şeylerin

» sırf dirisi olduğum için geçerli bir outlet gibi bu

yani çok bitkinim dersem bile

senin bitkinim.

bir başkası değil kürküne kayıtsız

hayır değil çiş dolu pet şişeye atılan haç hissizliği

buna sanat demiştik, avangart falan, konserve kutularının özerkliği

eh kültürüyle yeterince sikiştim

elimde yapay bi penis

döl idol deleuz

sanat galerilerine gittim.

yoo diye hissizleşmeye, küfrolmaya yoo diye.

Share on FacebookTweet about this on TwitterPin on PinterestShare on Google+Share on LinkedInPrint this pageEmail this to someoneShare on Tumblr