turizmcileri neden öldürmemeliyiz

 

bilemiyorum öldürebiliriz de

hayal etsenize mini şortlarla tokyo terliklerle bermudalarla

bikini üstlerinden memeleri taşanlar mı dersin

kan güneş kremi ve tuzlu sular

kaçışıyorlar çığlıklar arasında

yandaki dükkan müziği son ses açık bırakmış

o yazın en popüler şarkısı kulaklarımızda

bilmem ben belki kılıcı tercih ederim

bazılarımızda ağır makineli

bazılarımızda da muhakkak çivili sopa

 

peki ya hayaletleri ne yapacağız

yıkık emekli asker yazlıklarını

terk edilmiş instagram hesaplarını ne yapacağız

patlamış şişme kolluklarda kalan bir kolu

kiminle gömeceğiz kimi

ne yapacağız bu kimsesizliği

cümleler giderek uzayacak devasa otellerin harabelerine gelince sıra

geniş topraklar üzerinde yerle bir edilmiş binlerce oda

binlerce beylikdüzü binlerce zor geçmiş bir yıl binlerce dönünce anlatılacak gece

ve düşünsenize ilerlemeyen taymlaynlarını feysbukların

en son yüz yirmi altı beğeni almış

henüz her şeyden habersiz

köpeğine kendini yalatırken çekilmiş fotoğrafı güzel bir kızın

 

ne öldürmesi olum saçmalamayın

herkes gibi yaşayacak elbette insanlar hepimiz kadar

kalabalıklaşarak ve azalarak

intikamını alacaklar birbirlerinden herkes gibi yaşamanın

masalar donanacak elbette eski defterler açılacak

scooterlar vızıldayacak kız bacaklarında

of di mi bu yaz sivriler azıtacak

her yer rusla dolacak yabancı zannedecekler yeni saçlarınla

ülke kurtulacak terlikler şıpırdayarak

eski sevgililere birer kadeh daha dolacak

yeni ilginç yerlerle, insanlarla ve selfilerle bir sonraki yıla

sözleşecekler hayatta kalmaya

ve dönecekler kucaklaşarak herkes gibi mezarlıklarına

herkes gibi yaşamanın hayaletleri olarak

 

bilemiyorum işte herkes gibi bir kucaklaşma ve intikam

hayal edip durdum ben de siyasetten ve aşktan

kardeşlerimle kahramanca bir çatışma ama üniformasızız

veya eroinlenmiş gibi gülümseyerek dönmek elimde market poşeti karımın yanına

uykuya hamaklara şezlonglara ve dalgaların hışırtısına

bırakıp kendimi yıkıp geçtiğimi kimsesizliğimi

geniş topraklar açtığımı havaya uçurmadan önce terk edenlerle plazaları

yağan cesetler altında öpüşerek teselli edecektik

herkes gibi yaşamışlığımızı

ve kaybedecektik birbirinin peşine takıp

hayaletlerini birbirimizin

peki ya ne yapacağız dedim ben de

bu enkaz altındaki vatansızlığımızı

intikamsızlığımdan bir vatan hayal edip durdum

öbür yanağıma bir tokat daha

ve dayanacak bir kadın

kucaksızlığıma

 

herkes gibi sanıyor insan bilemiyor herkes gibiyken

göremiyor burnunun ucunu

asıl hayaletin kendisi olduğunu

ve tatile çıkaracak bir ceseti olmadığını ortada

çoktan kaybedilmiş bir cephenin altında

küçümseyerek barışmayı

çoktan başkasına aşık bir kadına gömülü

zayıf bularak kucaklaşmalarını

hayallere dalmış bir hayalet

herkes gibi sanıyor dönülecek bir ev

ve açılacak kendisine de bir mezarlık yer sanıyor

çoktan çarpılmış kapılar ardında

bozarak sessizliği

bulacakmışım gibi sanki cesedimi

ve kucaklayacakmışım gibi canlanana kadar

 

turizmcileri öldürmesek de olur

daha kısa şiirler de yazabiliriz bundan sonra

biliyorum üşeniyorsunuz

gözünüzü yoruyor uzun konuşmalarım

halbuki görmemiz değil

kokusunu takip etmemiz lazım

çürümüşlüğümüzün cahil kokusunu

öğretene kadar kendimize çoktan ölmüşlüğümüzü

ve çoktan terk edilmişliğimizi toprağa

rüzgara rağmen siyasete ve aşka

yakan ve kül eden şeylere

sise ve dumana

ey müslümanı bu zindanın

ey komünisti bu mağlup şehirlerin

ey romatizmalı yörüğü bozkırın ve dağların

allah aşkına şu korkaklığımıza bakın

bırakalım ve kavuşalım artık

 

ey nerede unuttuysak şu kayıp cesedimizi.

Share on FacebookTweet about this on TwitterPin on PinterestShare on Google+Share on LinkedInPrint this pageEmail this to someoneShare on Tumblr