160. kilometre, serbestliğin hızı. Sadece ileriye akan ya da yaklaşanda değil; geçilen tüm yerlerin kafayı bir bir sarıp sarmaladığında var olan, yani şiir, geçip giden hızla alenen bir olma isteği, serbestçe, yayılan. Bir fotoğrafta yaşarmışçasına etrafa taşan, geçilen yerlerin geçilmişliğinde değil, her an her yöne bir eyvallahsızlık huyunda olan. Şiirin açıldığı, etrafla bütünleştiği ve mevzilendiği o an. Şiirin buradalığıyla 160. kilometre, her an her tarafta büyüyen ve yaşayan.

Share on FacebookTweet about this on TwitterPin on PinterestShare on Google+Share on LinkedInPrint this pageEmail this to someoneShare on Tumblr