Çalıştığınız yerde 0 kilometre bir araç size tahsis edildiğinde, ben bununla ne yapacağım hissine kapılabilirsiniz. Ben kapıldım. Hemen sonra çalışma arkadaşlarımdan biri “abla motoru açmak lazım, ben hallederim” dedi. O ne oluyor dediğimde “otobana çıkıp biraz basalım, nasıl başlarsa öyle gider” gibi cümleler kurdu. Kadınım ya, saatte 150 kilometrenin üstüne ya çıkamam, ya da erkek nezaretinde çıkabilirim gibi saçma bilgilere sahipti. “Ben hallederim” dedim. 160 kilometre/saat halledebildiğim ama sabitleyemediğim bir hız. Bulaşık yıkamak gibi. Burası varsa orası da vardır gibi şeyler düşündürür. Orası her zaman uzak değildir. 120 kilometre hızla giderken orası baba evi filan olabilir, yakın en uzak mesafe. 160 kilometre hızla giderken orası ölüm olabilir, direksiyonu tutuşunuzdan bunu daha iyi anlayabilirsiniz. Saatte 160 kilometre hızda, direksiyon hayattır.

Share on FacebookTweet about this on TwitterPin on PinterestShare on Google+Share on LinkedInPrint this pageEmail this to someoneShare on Tumblr