Şair olmasaydınız ne olurdunuz?

Kaleci.

 

Neden şiirle ilgilenmeye başladığınızı hatırlıyor musunuz?

Hatırlıyorum. 15 yaşında 10 yıllık düzenli ve kimi epey dolaşık tiklerimi bırakıp âşık olmuş, şiir ve sigaraya başlamıştım. Bir karar alarak filan değil. Olaylar öyle gelişmişti. Birinin başlaması ile öbürünün sönümlenmesi ilişkili midir, bilmem, belki. Bildiğim, hepsi 15 yaşında oldu.

 

İlgisiz birine, neden şiirle ilgilenmesi gerektiğini tek cümlede nasıl anlatırdınız?

Doğru şiire rastlamamışsındır.

 

Dünya kendiniz ve başkaları için mükemmel olsaydı yine şiir yazar mıydınız?

Mükemmelliğe saldırma isteğimi durduramazdım, asıl o zaman yazardım.

 

Şiir bir sanat olmasaydı en çok hangi insan eylemine benzerdi?

Düşünmek.

 

Hiç Artvin’e gittiniz mi? Gittiyseniz neden ve gitmediyseniz neden?

Gitmedim. Burası Kadıköy buradan çıkış yok.

 

Şiiriniz değişse bile sadık kaldığınız bir şey var mı?

Amaçla -sam da -masam da: Mizacım.

 

Elinizde sihirli bir değnek olsaydı, geriye dönüp şiir tarihinde neyi değiştirmek isterdiniz?

Nâzım Hikmet yasaklanıp tekrar yaygın dolaşıma girmek için 60’ları beklemesin, Orhan Veli hiç değilse bir on on beş yıl daha yaşasın.

 

Artık aramızda olmayan hangi şairlerle tanışmak isterdiniz?

Tanışmak istemem. Mazinin büyük şairlerinin yaşamlarını aklıma estikçe bir hayalet gibi görünmeden izlemek isterdim.

 

Okur olmasa dilin intikamı olabilir mi?

Dil öldü (ölüyü şiir sanıyorlar şimdilik), haberiniz yok mu?

 

“Bir gün bu ülkeye komünizm gelecekse onu da biz yüce şairler mi getiririz?”

Tabii. Gerekirse imza kampanyası düzenleriz.

Share on FacebookTweet about this on TwitterPin on PinterestShare on Google+Share on LinkedInPrint this pageEmail this to someoneShare on Tumblr