Şair olmasaydınız ne olurdunuz?

Çapkın olurdum.

 

Neden şiirle ilgilenmeye başladığınızı hatırlıyor musunuz?

Çok yakın bir arkadaşım intihar etmişti, onun etkisinde çoğalan bir duygu patlaması olabilir.

 

İlgisiz birine, neden şiirle ilgilenmesi gerektiğini tek cümlede nasıl anlatırdınız?

“Şiir öyle dendiği gibi şiir değil, her şeyi istediğin gibi içine sokabilirsin” derdim.

 

Dünya kendiniz ve başkaları için mükemmel olsaydı yine şiir yazar mıydınız?

Bugünün dünyasında yazmazdım ama Antik Yunan, klasik Fars şiiri ve hatta Divan edebiyatına baktığınızda mükemmel bir dünyanın ifadesini görürsünüz. Yani, şiirin mükemmel bir dünyanın tasavvuru olduğu bir dönem de var.

 

Şiir bir sanat olmasaydı en çok hangi insan eylemine benzerdi?

Epilepsi krizi.

 

Hiç Artvin’e gittiniz mi? Gittiyseniz neden ve gitmediyseniz neden?

Gitmedim. Sınırlar beni boğuyor.

 

Şiiriniz değişse bile sadık kaldığınız bir şey var mı?

Serbestlik ve somuttan gitmek.

 

Elinizde sihirli bir değnek olsaydı, geriye dönüp şiir tarihinde neyi değiştirmek isterdiniz?

Şiirde imgeyi kaldırır, tasvir yasağı koyardım. İnsanlar böyle bodoslama şiirin içine eşyanın kendisini koysunlar diye.

 

Artık aramızda olmayan hangi şairlerle tanışmak isterdiniz?

Mustafa Irgat ve Trakl’la. Tanışmaktan öte, gizli bir göz olarak onlar nasıl şiiri arıyorlar ona bakmak isterdim.

 

Okur olmasa dilin intikamı olabilir mi?

Dil zaten bizlere şiir yazdırarak kafadan kendi intikamını alıyor.

 

“Bir gün bu ülkeye komünizm gelecekse onu da biz yüce şairler mi getiririz?”

Zaten bu ülkeye komünizmi getiremezsek, biz bu ülkeyi komünizme götürürüz.

Share on FacebookTweet about this on TwitterPin on PinterestShare on Google+Share on LinkedInPrint this pageEmail this to someoneShare on Tumblr